Cioma Schönhaus, 1940'ların Berlin'inde bir Yahudi olarak yaşamanın talihsizliğiyle yüzleşiyor. En iyi saklanma noktalarının açıkça görülebilen yerlerde olduğuna inanan Cioma, sınırdışı edilmekten kaçmak için karanlıktan çıkıp kendini aydınlığa atmaya çalışıyor. Kendisi için yarattığı bir deniz subayı kimliğini kullanarak, şehrin gece hayatına dalar ve savaşın en karanlık anlarında bile umut dolu bir aşk bulur. Gün boyunca sadece bir fırça, biraz mürekkep ve sabırlı bir el ile sahte kimlikler üreterek birçok kişinin hayatını kurtarır. Ancak yeteneği onu giderek daha fazla tehlikeye atar ve Cioma'nın hayatta kalma umudu sadece kendi adının yazılı olduğu son sahte kimlikle yaşamaktadır.