Bir papaz, cinsel yönelimini değiştirmesi amacıyla bir gay genci, izole bir kabine götürür. Amacı, genç üzerinde uygulayacağı sert terapilerle onu "doğru" yola yönlendirmektir. Ancak genç, papazın baskıcı, zorlayıcı ve küçümseyici yaklaşımı karşısında direnir. Papaz, çocuğun içsel çatışmalarını göz ardı ederek, ona fiziksel ve duygusal şiddet uygular, ona sürekli suçluluk aşılamaya çalışır. Genç, sürekli tehditler ve aşağılamalar altında dayanamayarak, intihara sürüklenir. Bu trajik olayın ardından, ölen gencin hayaleti, papazı takip etmeye başlar ve ona sürekli olarak acı çektirir. Papaz, gencin ruhu tarafından rahatsız edilmeye devam ederken, yalnızca bu gençle değil, aynı acıyı yaşamış ve hayatını kaybetmiş başka birçok gencin ruhlarıyla da yüzleşmek zorunda kalır.