The Boy Who Vanished

Film, yıllar önce kaçırılan oğlunu beklenmedik bir anda yeniden bulan bir annenin hem duygusal hem de psikolojik sınavını konu alıyor. Yönetmen, hikâyeyi klasik bir kayıp–bulma öyküsünden çıkararak, inanç, aidiyet ve anne sevgisinin karanlık yüzünü irdeleyen bir psikolojik dram haline getiriyor. İlk başta, yılların ardından gelen kavuşma sahneleri umut dolu ve dokunaklıdır ancak kısa süre içinde bu sıcak atmosfer yerini tedirgin edici bir meraka bırakır. Çocuğun davranışlarındaki gariplikler, geçmişine dair verdiği tutarsız cevaplar ve bakışlarındaki o tanıdık olmayan soğukluk, izleyiciyle birlikte annenin de zihninde soru işaretleri yaratır.