Genç bir halk şarkıcısı olan Llewyn Davis, 1961'in canlı Greenwich Village müzik sahnesinde kendisine bir isim yapmak için mücadele ediyor. Acımasız New York kışına ve karşılaştığı sayısız aksiliğe rağmen, Llewyn başarılı bir müzisyen olma hayalinden vazgeçmeyi reddediyor. Hayatının bir haftasını takip ederken, yolculuğunun iniş ve çıkışlarına tanık oluyoruz. Onu, tek seyircinin bir avuç ilgisiz olduğu sıkışık kafelerde küçük konserler verirken görüyoruz. Paltosuna ve atkısına sarınmış, bir sonraki konserine zamanında yetişmeye kararlı, sert hava koşullarına karşı savaşını izliyoruz. Ve onun, kariyerini rayından çıkarmakla tehdit eden ve onu bir belirsizlik denizinde sürükleyen kişisel şeytanlarla mücadele ettiğini görüyoruz.