Kalahari Çölü'ndeki Hristiyan misyoner istasyonlarından birinde görevli genç bir çift, aşırı uçtaki militan bir çete tarafından ölümle tehdit edilince istasyonu terk etmek zorunda kalır. Uçaklarıyla kaza yapmalarının ardından hayatları için insanlarla ve yaratıklarla mücadele etmek zorunda kalırlar. İnsanlarla savaşmak, çözüm olur mu, yoksa sadece kendi hayvanlarıyla olan mücadelelerinden mi daha kolay olacaktır, bilinmez. Ancak, her adımda hayatta kalmak için ellerinden geleni yapmak zorundadırlar. Kaçmak yerine, tehlikeyle yüzleşmeye, hayatta kalmak için savaşmaya kararlıdırlar. Bu savaş, sadece bedensel değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal olarak da yoğun olacaktır.