Ütopik bir geleceği sanatıyla simge haline getiren vizyoner sanatçı Cesar Catilina ile hırslı ve açgözlü belediye başkanı Franklyn Cicero arasındaki derin çekişme, Yeni Roma'nın kaderini belirlemek üzeredir. İki adamın tamamen zıt hedefler peşinde sürüklenmesi, kentte tehlikeli bir gerilim yaratır. Aralarında kalan Julia Cicero ise bir yandan babası Franklyn'in kendine olan güvenini yitirmemesi için çabalarken, diğer yandan Cesar'a olan sevgisinin ve inancının sadakatini zorladığını hisseder. Bu çalkantılı düello, Julia'yı kime güveneceğini ve geleceğini kiminle paylaşmak istediğini sorgulamaya iter. Yeni Roma’nın sokakları, her iki tarafın da çatışan tutkularıyla kaynarken, Julia'nın kalbinin sesini dinlemesi gerekmektedir.