Lost in Love

Türkiye'deki antik kalıntıları keşfederken, Amerikalı turistler Hope ve Jeb, tur otobüsleri tarafından terk edilirler. İlk başta farklı düşüncelerde olan bu iki yabancı, pasaportları ve çoğu eşyalarından yoksun olarak yolculuklarını geriye dönerek bir kenara koymak zorundadır. Birlikte, yaya ve otostop yaparak ülkeyi baştan sona geçerler, yol boyunca yiyecek ve barınak için pazarlık yaparlar. Ortak deneyimlerinin etkisiyle, aralarında bir bağ oluşmaya başlar. Hope, seyahatine sebep olan yakın zamandaki kaybı hakkında konuşurken, Jeb de tehlikeye giren kariyeriyle ilgili endişelerle boğuşur. Karşılaştıkları pek çok zorluklara rağmen, onların sıra dışı yolculuğu ve gelişen dostlukları, onlara kendi sorunlarına taze bir bakış açısı sunar.