Bring Him to Me

Bir acımasız suç patronunun emriyle, kaçış şoförü vicdanıyla mücadele etmek zorunda kalır ve habersiz bir mürettebat üyesini pusuya düzenlenmiş bir infaz için sürmelidir. Uzun bir yolculuk önlerinde. Aracın içindeki sessizlik, sadece lastiklerin yoldaki tıkırtısını ve vicdanın yankısını bozar. Şoför, gideceği yerde neyle karşılaşacağını bilmese de, içindeki çatışma ve ağırlık her virajda artar. Yol boyunca, geçmişin hayaletleri aracın içine sızmış gibi görünür, ancak önlerindeki belirsiz kaderin gölgesi en fazla korkuyu yaratır. Şoför, emirleri yerine getirirken hem dış dünyayla hem de içsel çatışmasıyla yarışır. Her kilometre, bir öncekinden daha fazla gerilimi beraberinde getirir.